Anne babanın istemediği bebekleri

10 günlük bebeklerini barbeküde yaktılar!

Kırklareli’deki Trakya Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan 24 yaşındaki Mesut Başaran ile 25 yaşındaki Aslı Kuran, tanışıp birlikte olmaya başladı. Ancak bir süre sonra Aslı, hamile kaldı. Çocuk doğunca genç ikili konuyu ailelerine açtı. Her iki gencin ailesi de, evlenmeleri yönünde karar alınca rahat bir nefes alan ikili, kendi aralarında söz kesti.



Bebekten kurtuldular

Evlenip çocuğu nüfuslarına alacaklardı. Fakat Mesut, on gün sonra evlenmekten vazgeçti. Aslı da evlenmek istemiyordu. Ancak bebekten kurtulmaları gerekiyordu. Başaran, on günlük bebeği İstanbul Sefaköy’de misafir olarak kaldıkları arkadaşlarının evlerinde boğup, sevgilisiyle birlikte cesedi Kırklareli’ne götürdü. Burada kaldıkları evin barbeküsünde ölü çocuğu yakıp, sonra da küllerini götürüp Kırklareli’nin değişik yerlerine savurdular.

Aslı yeniden evlendi

İkili daha sonra ailelerine, “Bebeği sokağa terk ettik. Biz de evlenmekten vazgeçtik” dedi ve konu da öylece kapandı. Aslı Kuran, okulu bitirip İstanbul’a geldi. Bir şirkette kalite kontrol müdürü oldu ve 7 ay önce de başkasıyla evlendi. Mesut ise hâlâ okulu bitirmeye çalışıyordu.

İsimsiz ihbar mektubu

Ancak bu sırada polise bir mektup geldi. İsimsiz mektupta Aslı Kuran ve Mesut Başaran’ın 2004 yılının Ağustos ayında evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya gelen 10 günlük erkek bebeklerini öldürmüş olabilecekleri yazıyordu. Polis adı geçen kişileri tespit edip takibe aldı. Mektuptaki iddiaların doğruluğunu anlayabilmek için o yıllara ait okul kayıtlarını araştırıp bilgi topladı.

Polis titizlikle çalıştı

İhbar mektubunun asılsız olabileceği ihtimaliyle dikkatli davranan polis henüz daha 7 aylık evli olan Aslı Kuran’ı takibe aldı. Endüstriyel Elektronik Bölümü’nde öğrenim gören Mesut Başaran okulların tatil olmasıyla birlikte İstanbul’daki evine döndü. Savcının talimatıyla önceki gün polis tarafından evinde yakalanan Başaran, göz altına alındı.

’Sur dibine bıraktım’

Emniyete götürülen Mesut Başaran olanlardan habersiz beklemeye başladı. Daha sonra hakkındaki ihbar nedeniyle alındığını öğrenen cani baba, suçlamaları reddetti. Her seferinde 10 günlük bebeği Topkapı’daki surların dibine bırakıp terk ettiğini söyledi. Bunun üzerine 2004 yılının Ağustos ve Eylül aylarındaki kayıtları inceleyen polis bu aylarda buluntu bir bebeğin olmadığını öğrendi.

Ve şoke eden itiraf

Kaçamak ifadelerin ardından bitkin düşen Başaran, daha sonra ifade değiştirip polise gerçeği soğukkanlılıkla anlattı. Anlattıkları polisi bile dehşete düşürdü: “Üniversitede okurken Aslı ile tanıştım. Birbirimize aşık olup birlikte olduk. Aslı hamile kaldı ve 2004’te doğum yaptı. Çaresizdik ve durumu ailelerimize anlattık. Onlar da bize, ‘Evlenin ve yavrucak anasız-babasız kalmasın’ dedi ve nişanlandık. Ama birkaç gün sonra vazgeçtim evlenmekten. Okulum vardı. Aslı ve ben bir akşam Sefaköy’de bir okul arkadaşımızın evine gittik.”

Cesedi valizle taşıdık

“10 günlük olan bebek de yanımızdaydı. Bir ara ben bebeği alıp üst kata çıktım. Boğarak bebeği öldürdüm. Daha sonra aşağıya inip Aslı ve ben ayrıldık. Ölü bebeği bir valize koyup atmayı düşündük ama bulunur diye korktuk. Aslı ve ben valiz içindeki ölü bebekle birlikte Kırklareli’ye gittik. Burada ormanlık alana bebeği gömmeyi düşündük ama bir gören olur diye korkup Aslı’nın kaldığı kiralık eve döndük. Benzin alıp bebeği barbekünün içine koyduk ve üzerine benzin döküp yaktık. Etraftakiler barbeküden gelen yanık et kokularından pek şüphelenmedi. Sonra da küllerini toplayıp etrafa yaydık. İstanbul’a döndük ve ailelerimize ise bebeği sokağa terk ettiğimizi anlattık”

İkisi de tutuklandı

Cani baba Mesut Başaran’ın itirafı üzerine polis yeni evli Aslı Kuran’ı da gözaltına aldı. Emniyete getirilen genç kadın kendisine yöneltilen soruları duyunca bir anda şok oldu. Eski sevgilisi Mesut Başaran’ın yakalandığını ve polisin gerçekleri tüm detaylarına kadar öğrendiğini fark eden Kuran, “Evet doğru. Bebeği öldürdük ve yaktık” diyerek her şeyi itiraf etti. İfadeleri alınan iki zanlı, tutuklanıp cezaevine gönderildi.

işte böyle insanlar oldugu sürece bu dünyada yaşanmaz!